Payne Malikanesinde Gölgelerin Peşinde

Emma Quinn, Payne ailesinin geniş malikânesinde, kendisini yakalamak isteyen güvenlik görevlilerinin peşinde olduğu, yüksek riskli bir saklambaç oyununun içinde bulur. Bir zamanlar rahmetli ağabeyine ait olan değerli bir eşyayı geri alma arzusuyla yanıp tutuşan Emma, labirent gibi koridorlarda bir yandan yakalanmaktan kaçarken bir yandan da kendi duygusal karmaşasıyla boğuşmaktadır. Karanlık bir odada saklanırken, gardiyanların, Payne ailesinin esrarengiz varisine ait olan odayı arayıp aramama konusunda tartıştıklarına kulak misafiri olunca gerilim tırmanır. Emma'nın arayışı sadece eşyayla ilgili değildir; çözülmemiş kederiyle ve genç varisle yakın zamanda yaşadığı bir karşılaşmanın utancıyla iç içe geçmiştir. Bu arada, en iyi arkadaşı Stella Brooks onu, saldırgan takipçiler şeklinde tehlikenin pusuda beklediği lüks bir salonda kaotik bir geceye sürükler. Emma tam da güvenli bir an bulduğunu düşünürken, tanıdık yüzlerle beklenmedik bir yüzleşmenin içine itilir ve bir duygu ve sır kasırgasının fitilini ateşler. Gece ilerledikçe Emma geçmişiyle yüzleşmek, arkadaşlığın karmaşıklığını aşmak ve kardeşinin ölümüyle ilgili gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalırken bir yandan da kendisini tehdit edenlerin pençesinden kurtulmaya çalışacaktır. Aradığı kapanışı bulabilecek midir, yoksa Payne malikânesinin gölgeleri onu tüketecek midir? Bu sürükleyici gerilim, kayıp ve direnç hikâyesi, okuyucuları son sayfaya kadar koltuklarının ucunda tutacak. ...